Bir protein mühendisliği uygulamasında amaç;
1.
•Yüksek
öneme sahip kimyasalların üretimini katalizleyecek üstün özelliklere
sahip enzimlerin üretimi;
2.
•Yüksek
miktarda enzim üretimi
•Üstün
özelliklere sahip biyolojik bileşiklerin( sentetik peptidler, sentetik
ilaçlar v.s) üretilmesi şeklinde olabilmektedir.
•
Bir proteinde ne gibi özelliklerin değiştirilmesi amaçlanabilir?
Vmax değerinin artırılması
Bir proteinde ne gibi özelliklerin değiştirilmesi amaçlanabilir?
Vmax değerinin artırılması
•
Km
değerinin düşürülmesi
•
Bir
inhibisyon merkezinin eliminasyonu
•
pH
optimumun değiştirilmesi
•
Reaksiyon
spesifikliğinin değiştirilmesi
•
Kararsızlığa
neden olan artıkların eliminasyonu
•
Termal
kararlılığın artırılması
•
Organik
çözücülerde kararlılığın artırılması
•
Fizikokimyasal
özelliklerinde değişmeler
•
Ligand
bağlama spesifikliğin modifikasyonu
•
Kimerik
ve çok fonksiyonlu proteinler
•
Saflaştırma
için etiket eklenmesi
•
Terapötik
ajanların etkinliğinin artırılması
Protein Mühendisliği Yöntemleri
Protein mühendisliği çalışmalarında sıklıkla karşımıza çıkan iki genel yöntem ‘’rasyonel dizayn’’ ve ‘’yönlendirilmiş evrim’’ dir.
Protein mühendisliği çalışmalarında sıklıkla karşımıza çıkan iki genel yöntem ‘’rasyonel dizayn’’ ve ‘’yönlendirilmiş evrim’’ dir.
Bu iki yöntem dışında proteinlerin kimyasal ve biyolojik
modifikasyonlarından da söz edilebilir.
Kimyasal modifikasyon
Kimyasal modifikasyon
Proteinlerin kimyasal
modifikasyonu yan zincirdeki fonksiyonel
gruplar, N ve C terminal üzerinden kovalent bağ oluşumu ve peptid bağının
parçalanmasıdır.
Bu bağlamda genel olarak proteinlerin
çapraz bağlanması, kovalent immobilizasyonu ve yan grupların spesifik olarak
modifikasyonu ya da işaretlenmesi söz konusu olabilir.
-
Bifonksiyonel
çapraz bağlayıcılar(formaldehid,glutarladehid gibi) ile çapraz bağlama
-Sefaroz
gibi polimer karakterdeki taşıyıcılar ile kovalent immobilizasyon,
-
Arg, Asp, Glu, His, Lys, Trp, Cys ve Met
artıklarının spesifik reaktifler kullanılarak seçimli bir şekilde modifiye
edilmesi,
-
Proteinlerin izlenmesi ve araştırılması amacıyla yan
grupların spesifik olarak etiketlenmesi çalışmaları;
1) Floresans etiketleme
2) Spin etiketleme
3) Afinite etiketleme ve
4) Fotoafinite etiketleme
Biyolojik modifikasyonlar
insan genomunda 500 protein kinaz, 150 fosfoprotein fosfataz, 500 proteaz, >100 ubikitinleyici ligaz ve >50 deubiktinleyici enzim bulunmakatadır. Yaklaşık olarak 1000 ila 2000 civarında genin posttranslasyonel modifikasyonlarda yer alan enzimleri kodladığı düşünülmektedir.
insan genomunda 500 protein kinaz, 150 fosfoprotein fosfataz, 500 proteaz, >100 ubikitinleyici ligaz ve >50 deubiktinleyici enzim bulunmakatadır. Yaklaşık olarak 1000 ila 2000 civarında genin posttranslasyonel modifikasyonlarda yer alan enzimleri kodladığı düşünülmektedir.
Protein yan zincirinin proteolizi,
fosforilasyon, metilasyon, asetilasyon, glikozilasyon, prenilasyon gibi
modifikasyonlar sonucu protein
çeşitliliği artırılabilmektedir.
Rasyonel Dizayn
Rasyonel Dizayn
Rasyonel dizayn, protein dizisinde önceden tasarlanmış bir değişikliğin bölge
yönlendirilmiş mutagenez ile gerçekleştirilmesidir.
Rasyonel dizayn çalışmalarında nokta
mutasyonu, insertion ve deletion gibi birtakım mutasyonların
gerçekleştirilebilmesi için sıklıkla kullanılan yöntem
Overlap
Extension PCR.
Enzimin yapı-fonksiyon ilişkisi ve
stabilitesine etki eden faktörler henüz tam olarak aydınlatılabilmiş olmaması
ve spesifik bir mutasyonun enzim 3D yapısına ve
karakterine ne şekilde etki edeceğini tahmin etmenin oldukça zor olması
yöntemin en önemli dezavantajı olarak kabul edilir.
Yönlendirilmiş Evrim
Yönlendirilmiş evrim çalışmalarında
modifiye protein elde etmek amacıyla rasgele mutagenez( random mutagenesis) teknikleri
kullanılır. Bir yönlendirilmiş evrim çalışması genel hatlarıyla şu dört
basamaktan oluşur;
1) Modifiye edilmek istenen proteine ait gen
dizisi seçilir ve mutagenez yöntemleri ile dizi çeşitliliği oluşturulur.
2) mutant DNA dizileri bir taşıyıcıya
bağlanır(ligation) ve konukçu hücreye
transformasyonu ardından protein expresyonu induklenir.
3) istenen kabiliyet ya da özelliklere sahip
transformantların seçimi için bir tarama prosedürünün yürütülmesi.
4) Seçilen dizinin çoğaltılması sonrası, arzu
edilirse, mutagenez ve tarama işlemleri birkaç kez tekrarlanarak daha ideal bir
sonuç elde edilebilir. Genellikle altı
döngülü bir çalışmada arzu edilen özelliklere sahip bir protein elde edilebilir.
RASGELE MUTAGENEZ İLE GENETİK ÇEŞİTLİLİK OLUŞTURMA METODLARI
1) Kimyasal
Mutagenez: Etil
MetanSulfonat(EMS), Nitröz asit(HNO2)
gibi mutajenik ajanların kullanılması ile DNA dizisinde birtakım
mutasyonların gerçekleştirilmesi yöntemidir.
Spesifik bazı kimyasalların kullanılması ile spesifik mutasyonlar elde
etmek mümkündür. Örneğin , EMS ile sadece G bazının yanlış kodlanması
sağlanabilirken, nitröz asit ile A/T den G/C e ya da tam tersi bir mutasyon
elde edilebilir. Ayrıca EMS gibi bazı kimyasallar hem in vivo ve hem de in vitro
uygulamalara olanak tanımaktadır.
Basit uygulama ve ekonomik nedenler yöntemin avantajı olarak görülmekle
birlikte , mutasyon derecesinin kontrol edilememesi ve sınırlı düzeyde a.a sübstitisyonuna olanak sağlaması en önemli
dezavantajı olarak görülebilir.
2) Mutator
Strains: rasgele nokta mutasyonlarının oluşturulması amacıyla DNA tamir
mekanizmasından yoksun suşların kullanıldığı yöntemdir. Örneğin bir E. Coli
varyantı olan Epicurian coli XLI-Red DNA
tamir yolaklarındaki eksiklikten ötürü
normal suşlara göre 5000 kat mutasyon
oranına sahiptir.
İlgili proteini kodlayan geni taşıyan bir
plazmid konukçu mutator suşa transforme edilir. Konukçu suşun üremesi ile
birlikte mutant genler doğal olarak kendiliğinden oluşur ve izole edilen
plazmidlere ekstra bir ligasyon basamağının uygulanmasına gerek duyulmaz.
Ayrıca bu yöntem kullanılarak nokta mutasyonları, delesyonlar ve çerçeve
kayması şeklinde mutasyonlar elde edilebilir.
Yöntemin en önemli dezavantajı suşun kendi
genomunda birtakım mutasyonları biriktirmesinden ötürü zayıf düşmeye
başlamasıdır. Bir diğer dezavantaj ise mutasyon sıklığının kb başına 0.5 gibi
düşük bir değerde seyretmesi ve 24 h inkubasyonun zorunlu olmasıdır.
3) ‘’Error-Prone’’ PCR : bu yöntemde Taq Polimerazın hata yapma sıklığının yüksek olmasından ( kb
başına 0,08-0,1) yararlanılır. Bazı PCR
koşullarının değiştirilmesi ile bu oran daha da yukarı çekilebilir. Bu koşullar;
-
baz eşleşme spesifikliği düşürmek amacı ile Mn 2+ iyonlarının eklenmesi;
- dNTP stokiyometrisinin bozulması,
- uyumsuz baz eşleşmelerini stabilize
etmek için Mg2+ konsantrasyonunun artırılması ve
- zincir sonunda eşleşmemiş baz sentezi
için polimeraz konsantrasyonunun artırılması
şeklindedir.
4) Rolling
Circle Error-Prone PCR : ilgili proteini kodlayan genin bir plazmide
bağlanması ve dairesel DNA nın çoğaltılması ile farklı uzunluklarda lineer DNA
parçalarının elde edilmesi yöntemidir.
6)DNA Shuffling: Bazı proteinler geniş gen aileleri tarafından
kodlanırlar. Bu gen ilişkileri sayesinde farklı genlerin restriksiyon
endonukeazlarla kesilip rasgele bir düzen içinde yeniden birleşmeşeri ile yeni
ve üstün özelliklere sahip proteinlerin oluşturulması hedeflenir.
Protein Mühendisliği Uygulamaları
Fersht ve ark. İndole-3-glycerol phosphate synthase(IGPS) ‘den yola çıkarak phosphoribosylanthranylate isomerase(PRAI) elde etmişlerdir. Yönlendirilmiş evrimin bu çarpıcı uygulaması aynı zamanda enzim evriminde ‘conserved scaffold’ hipotezinin de test edilmesini sağlamıştır.
Fersht ve ark. İndole-3-glycerol phosphate synthase(IGPS) ‘den yola çıkarak phosphoribosylanthranylate isomerase(PRAI) elde etmişlerdir. Yönlendirilmiş evrimin bu çarpıcı uygulaması aynı zamanda enzim evriminde ‘conserved scaffold’ hipotezinin de test edilmesini sağlamıştır.
Reetz ve ark. Pseudomonas aeruginosa’dan elde edilen bir lipazın
2-metildekanoata enantio seçiciliğini yönlendirilmiş evrim tekniğini kullanarak
artırmayı başarmışlardır. Mutant kütüphanesinin taranmasında saf(R)- ya da (S)-p-nitrofenil ester
kullanmışlardır. Mutant enzimde aktif merkez dışındaki beş a.asidin yer
değiştirdiği ve böylece aktif merkez dışındaki loopların flexibilitesinin
enantioseçiciliğe katkıda bulunduğu anlaşılmıştır.
Bir enzimin termal stabilitesindeki artışa
aktivite kaybının eşlik edeceği yönündeki yaygın kanıya rağmen, psycrophilic
subtilisin proteazının termal stabilitesi 60 C ye çıkarılmış ve 10 C deki
aktivitesi de korunmuştur. Bu çalışmada psycrophilic ve mesophilic enzimler
arasındaki %30-80 lik amino asit farklılığına karşın mutant enzimin sadece 7
amino asit değişimi içerdiği görülmüştür.(Miyazaki ve ark 2000)
Maxygen(USA) ve Novo Nordisk(Danimarka)
araştırmacıları eşzamanlı olarak
family-shuffled subtilisin kütüphanesinde dört parametre taramış- 23 C de aktivite,
termal stabilite, organik çözgen toleransı ve
pH profili- herbir parametre için
dikkate değer iyileşmeler gözlemlemişlerdir.
Rasyonel protein dizaynına ilişkin örnekler
ise ;
-alfa amilazın termal stabilitesini artırmak
için asparagin artıklarının uzaklaştırılması, rijid karaktere sahip prolin
artığının eklenmesi ,
- Lizozimin termal stabilitesini artrmak için
disülfid köprülerinin eklenmesi,
-3-izopropil malat dehidrogenazın termal
stabilitesini artırmak için hidrofobik
çekirdeğin güçlendirilmesi,
- Format dehidrogenazın oksidasyon
stabilitesini artırmak için Met ve Cys artıklarının uzaklaştırılması ise olumlu
sonuçlar vermiştir.
SDM ile rasyonel protein dizaynına güzel
bir örnek de tirozin fenol liyaz enziminin SDM ile dikarboksilik amino asit
beta liyaz aktivitesi göstermesi örneğidir. Sözkonusu enzim doğada bulunmayan
bir enzimdir ve rasyonel protein dizaynı ile yeni enzimlerin üretilmesi yönünde
oldukça hoş bir örnek oluşturmaktadır.(Christen P. 1999)
Rasyonel Dizayn ve Yönlendirilmiş
Evrimin Kombinasyonu
Novo Nordisk araştırmacıları Coprinus
cinereus’tan elde ettikleri hem peroksidaz
enzimi üzerinde yürüttükleri bir çalışmada her iki yöntemi kullanmışlar
ve epPCR ile 64000 mutant üzerinde yaptıkları tarama çalışması ve moleküler
modelleme çalışmaları sonucu kritik amino asidin Glu239 olduğunu tespit
etmişler ve saturation mutagenesis ile
Glu239Gly mutantı en iyi sonucu vermiş ve takip eden in vivo shuffling
denemesi sonucu elde edilen mutantın termal stabiltesinde 174 katlık artış ve
oksidatif stablitesinde ise 100 katlık bir artış elde edilmiştir.(Nat.
Biotechnology 1999)
Her iki yöntemin başarılı kombinasyonuna
ilişkin bir diğer örnek ise, Bacillus subtilisten elde edilen 3-izopropil malat
dehidrogenaz enzimin termal stabilitesini artırmaya yönelik olarak yapılan
çalışmadır. Bu çalışmada SDM ile üçlü mutasyon elde edilmiş ve ardından epPCR
kullanılarak termal stabilitenin daha da arttığı ve bu duruma üçlü mutasyona
ilaveten epPCR’da ikili bir mutasyonun yol açtğı saptanmıştır. Sonraki iki
mutasyon da daha sonra SDM ile kombine edilmiştir. (Oshima T. 1999)
KAYNAKLAR
Protein Mühendisliği,2007, Azmi Telefoncu,Figen Zihnioğlu,İrfan Küfrevioğlu,Ali Kılınç
Protein Mühendisliği,2007, Azmi Telefoncu,Figen Zihnioğlu,İrfan Küfrevioğlu,Ali Kılınç
Nikolas E.
Labrou; Current Protein and Peptide Science;2010
Uwe t
Bornscheuer; Martina Pohl; Current Opinion in Chemical Biology;2001
M.
Hedhammor; T. Gröslund; S. Hober; Chem. Eng. Tech. ; 2005
Karla L.
Ewalt; Paul Schimmel; Mc Graw Hill Comp.;2007
0 yorum:
Yorum Gönder